Okul kantinleri konusu önemli. Konunun tarafları (Okul Müdürlükleri, Milli Eğitim ve Sağlık İl Müdürlükleri, Esnaf Odaları, Okul Aile Birlikleri ve veliler) bu işletmelerle çok yakından ilgilenmeli. Aksi taktirde çocuklarımız okuldan hastalık satın alabilirler. Çünkü, buralardan alış veriş yapanlar, kendilerini, haklarını koruyabilecek erişkin tüketici yeterliliğine sahip olmayan çocuklarımızdır. Onlar, cazip reklamlar, ambalajlar, promosyonlar eşliğinde sunulan ürünlerin arkasında sağlıklarını riske eden, paralarını çarçur etmelerine neden olan aldatmaların farkına varamayabilirler. Bu bakımdan, onlara sunulan seçeneklerin kabul edilebilir sınırlar içerisinde olması gerekir.
Öğrenci kantinleri çok para kazanma peşindeki ticari zihniyetle değil; öğrencilerin okul içindeki gereksinimlerini en sağlıklı bir biçimde karşılamaya dönük bir hizmet anlayışı ve sorumluluğuyla işletilmelidir.
Bu müesseseleri işletecek olanların veya oralarda çalışan kişilerin, öncelikle bedensel ve ruhsal olarak sağlıklı olduklarından emin olunmalıdır. Sağlam karakterli, bulaşıcı hastalığı ve madde bağımlılığı olmayan, temizlik ve hijyen kültürüne sahip, toplumun değer yargılarını benimsemiş, erdemli kişiler olmalarına; görev sırasında önlük, maske, eldiven ve bone kullanmalarına dikkat edilmelidir.
Kantin olarak kullanılan mekan, kolay temizlenebilen, yeterince hava akımı olan, gıdaların hazırlandığı kısmın kalabalıkla temasının kesildiği bölmeler içeren, sigara içilmeyen mekanlar olmalıdır. Tuvaletlere yakın olmamalıdır. Kantin, kantindeki tezgah, masa ve sandalyeler, kapı ve kapı kolları dezenfektan etkili deterjanlarla sık ve düzenli olarak temizlenmelidir. Her teneffüs sonrasında, kantin usulüne uygun olarak baştan aşağıya temizlenip, çöpler boşaltılmalıdır.
Buralarda satışa sunulan ürünler, mutlaka standartlara uygunluğu kanıtlanmış, bilinen marka ve isimlerden oluşmalı; nerede, kimin tarafından ve ne koşullarda üretildiği belli olmayan, uygun şekilde ambalajlanmamış, son kullanma tarihi yazılmamış yada bayatlamış, bozulmuş, son kullanma tarihi geçmiş, uygun koşullarda saklanmamış ürünler satılmamalıdır. Çay, kahve ve tost gibi bazı mamüllerin açıktan satışına sınırlı olarak izin verilirken; ayran, limonata gibi içeceklerin ve pişirilmeden yenen soğuk meze türü gıdaların açıktan satışı engellenmelidir. Katkı maddeleri içeren, aşırı yağlı, şekerli ve kalorili ürünlerden çok, taze meyvalar, haşlanmış yumurta, süt ve süt mamülleri, doğal ve katkısız meyva suları gibi ürünler öne çıkarılmalıdır.
Biz veliler ise, çocuklarımızın kontrolümüzden uzak, kendi başlarına alış veriş yaptıkları bu mekanların, onların ihtiyaç ve konforlarını karşılayacak biçimde mi, yoksa çocuklarımızın sağlığını tehdit edecek, tüketim alışkanlıklarını olumsuz yönde etkileyecek biçimde mi işletildiğini sorgulamalı ve çocuğumuza harçlık verirken, onu nasıl ve nerede harcadığını da izlemeliyiz.