Aşırı sıcak insan sağlığı için ciddi riskler oluşturur. Hele nemle bir arada olursa bu riskler çok daha fazladır. Yüksek nem oranı, sıcağın etkisini potansiyelize eder. Sıcak havalarda vücut asıl olarak terleme yoluyla serinler. Artan vücut sıcaklığının atılması için deri damarlarları genişler, yüzeyel kan akımı artar ve terleme meydana gelir. Ter buharlaşırken gereken ısı vücuttan alınır ve bu şekilde vücut sıcaklığı düşer. Yüksek nem, terleme yoluyla ısı kaybını güçleştirir. Isı çarpması olayları daha sık görülür. Sıcak, bilhassa yaşlıları, kronik hastalığı olanlar ile bebek ve çocukları tehdit eder. Astım, hipertansiyon, kronik bronşit, kalp hastaları sıcaktan ilk etkilenen kişilerdir.
Aşırı sıcağa maruz kalan kişilerde kol ve bacaklarda kramplar görülebilir, sıvı ve mineral kaybına bağlı olarak bitkinlik ve şok gelişebilir ve daha kötüsü güneş ve sıcak çarpması denilen acil ve yoğun tedavi gerektiren ölümcül bir duruma ilerleyebilir.
Sıcak ve nemli ortamda kalan, ağır efor sarf eden kişilerde halsizlik, bitkinlik, baygınlık, aşırı terleme, bulantı ve baş ağrısı gibi belirtiler görülür. Tansiyon düşmesi ve şok gelişebilir.
Sadece güneş altında kalanlar değil; gölgede olsa bile iyi havalanmayan kapalı ortamlarda kalan kişiler de sıcak çarpması riski altındadırlar. Anne-babanın alış verişe giderken kısa süreli arabada bıraktığı bebekler; evlerinde yalnız yaşayan yaşlılar; depo gibi yeterli hava akımı olmayan mekanlarda ağır efor gerektirecek şekilde çalışanlar sıcak çarpmasının en sıklıkla görüldüğü kişilerdir. Bunlarda terleme de olmaz. Bilinç kaybı ortaya çıkar ve vücut ısıları çok yükselir.
Sıcak çarpması fark edilir edilmez, kazazede hemen serin ve olabildiğince soğuk bir ortama taşınmalı, üzeri ıslak havlu veya çarşafla örtülüp, vantilatör karşısına konmalı ve varsa klima maksimum soğuklukta ve hızda çalıştırılmalıdır. Buzlu su banyosu yapılabilir. Hasta acilen hastaneye nakledilmelidir.
Sıcaklığın olumsuz etkilerinden korunmak için şunlara dikkat edilmelidir: Öğleyin güneş ışınlarının dik açıyla geldiği ve sıcaklığın çok yükseldiği saatlerde (saat 11.00 ile 16.00 arasında) güneş altında ve yeterli hava akımı olmayan kapalı alanlarda kalınmamalıdır. Ev, iş yeri gibi kapalı alanlar devamlı havalandırılmalıdır. Yeterli hava akımı olmayan mekanlarda klima veya vantilatörler kullanılmalıdır. Sıcaklarda aşırı efor ve yorgunluk gerektiren işlerden uzak kalınmalıdır. Yavaş hareket edilmelidir.
Sıcak havalarda alkol ve sigaradan uzak kalınmalıdır. Ağır, yağlı ve kızartma türü yemeklerden ve tıka basa yemekten kaçınılmalı; hafif, sebze ve meyve türü gıdalar ve bol sıvı tüketilmelidir. Sadece su içmek yeterli olmaz. Çünkü terleme sırasında vücuttan su ile beraber mineral kaybı da olmaktadır. Kaybedilen minerallerin yerine konması için özellikle tuzlu ayran ve maden suyu gibi içecekler tüketilmelidir.
Yazın sentetik ve dar giyecekler yerine, ince, seyrek dokunmuş pamuk, ipek veya keten gibi doğal kumaşlardan mamul vücudun havalanmasına izin veren bol ve rahat kıyafetler tercih edilmelidir. Ültraviyoleye karşı etkili güneş gözlükleri kullanılmalıdır.
Kalp ve yüksek tansiyon hastaları ile idrar söktürücü tedavi alan hastalar çok dikkatli olmalı, aşırı terleme ile su ve tuz kaybederlerse, her zaman almakta oldukları tedavinin ciddi yan etkiler doğurabileceğini asla hatırlarından çıkarmamalıdırlar. Bu hastalar, her zaman almakta oldukları tedavilerine rağmen yakınmalarında artma veya durumlarında bozulma olursa, hemen takip eden hekimlerine başvurmalıdırlar.