Bu pandemi ülkelerin sağlık sistemlerini test etti. Maalesef Avrupa başta olarak pek çok ülke sınıfta kaldı. Salgınla başa çıkamadılar, hastalar tedavi edilemedi, ölümler çok fazla, Türkiye’de COVID-19 hastaları arasında ölüm oranı, diğer ülkelere kıyasla çok daha düşük. Bu ülkemizdeki sağlık hizmetlerinin başarısını yansıtıyor.
Türkiye’de sağlığa erişim çok kolay, sağlık sigortası tüm nüfusu kapsıyor, birinci ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları ülkenin her yöresinde konuşlandırılmış. Yatak kapasitesi, yoğun bakım yatak sayıları, hastane alt yapısı, ekipman ve teknolojik donanım açısından iyi durumdayız. Çok modern yoğun bakım ünitelerimiz ve deneyimli yoğun bakım ekiplerimiz var.
Türk hekimleri ve sağlık çalışanların çok iyi organize oldular, kısa zamanda başarılı tedavi yaklaşımları geliştirdiler, özveriyle, seferberlik ruhuyla çalışıyorlar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” sözüne layık olduklarını tüm dünyaya gösterdiler.
Türkiye, zamanında gerekli girişimleri yaparak ilaç ve diğer malzemeleri temin etti ve stokladı. İlaçlar, hastalarımıza erken dönemde kullanılmaya başlanıyor, hastalığın seyri sırasında farklı aşamalarda kullanılması gereken ilaçlar elimizin altında hazır ve ücretsiz.
Gereken her hastaya test hemen yapılabiliyor, negatif geldiğinde ikinci test de yapılabiliyor. Tanı için zaman kaybı olmuyor. Bilgisayarlı tomografi üniteleri Türkiye’de Avrupa’ya kıyasla çok yaygın ve gereken her hastaya beklemeden BT çekilebiliyor. Böylece erken tanı ve erken tedavi mümkün oluyor.
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunu hemen oluşturdu. Bilim kurulu ülkemize uygun tanı, tedavi, takip öneri ve algoritmalarının yayınladı ve sürekli gelişen yeni durumlara göre güncelledi. Bu da sürecin doğru yönetilmesi ve hastaların doğru, etkin ve güvenli tedavi ve takibi ile sonuçlandı.
Filyasyon çalışmaları, temaslı takip ve izolasyonu çok yaygın yapılıyor. Bugüne kadar açıkta, tedavisiz kalan hastamız yok; yoğun bakıma, yapay solunum cihazına ihtiyaç duyan hasta sayılarımız çok daha az; kaybettiğimiz hasta oranlarımız çok düşük.
Nüfusumuzun daha genç olması da çok önemli bir avantajımız oldu.
Elbette aksaklıklar, eksiklikler ve hatalar da vardır, olmuştur ve olacaktır. Ancak resmin tamamına bakalım. Bugün İtalya, İspanya, Fransa, İngiltere gibi değilsek, bu bir tesadüf değil. Bu başarı ülkemizin, Türkiye’nin başarısıdır. Hepimiz bununla gurur duymalıyız.