Aşırı tuz alımı pek çok önemli hastalığın nedenidir. Aldığımız tuz, vücudumuzda su tutulmasına neden olur. Fazla tuz alan kişilerin vücudunda aşırı miktarda su tutulmakta, damarlarımızda dolaşan kanın miktarı artmakta ve bu da bir taraftan damar duvarına basıncı artırarak yüksek tansiyona; diğer taraftan kalbin yükünü artırıp onu yorarak kalp yetmezliğine ve bunlara bağlı böbrek yetmezliği (diyaliz ihtiyacı) ve felç (inme) gibi nice tehlikeli durumlara yol açmaktadır. Üstelik tuzun zararı sadece bunlarla sınırlı da değildir. Aşırı tuz alımı, kanserden, KOAH’a bir çok farklı hastalığın sebepleri arasında yer almaktadır.
Aslında bir insanın günlük tuz ihtiyacı çok çok az olup yarım gramdır. Bunun için ekstradan tuz kullanımı gerekmez. Yediğimiz gıdaların içindeki doğal tuz içeriği yeterlidir. Nitekim bazı uzakdoğu ülkelerinde yemekler hazırlanırken hiç tuz kullanılmaz. Sağlıklı diyetlerde en fazla alınmasına izin verilen miktar ise ihtiyacın 10 katına kadar olup günde 5 gramı geçmemelidir. Oysa ülkemizde ortalama kişi başına günde alınan tuz miktarı 18 gramdır. Bu izin verilen azami miktarın 3-4 katıdır.
Ülkemizde çok yaygın olarak hemen her öğünde fazla miktarda ekmek tüketilmektedir. Oysa ekmeğin içerisinde çok fazla tuz bulunmaktadır. Salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş gıdalar; zeytin, peynir, turşu gibi salamuralar; kavurma, tereyağı ve salça gibi evde hazırlanan kışlık erzaklar aşırı tuz içermektedir.
Tuzdan vazgeçmek zor değildir. Kısa bir zaman içinde kişi, tuzsuz diyete alışmakta ve fazla tuz içeren gıdaları yemekten rahatsızlık duyar hale gelebilmektedir. Bunun için sadece tuzun zararlarını bilmek ve kararlı olmak yeterlidir. Az tuzlu diyete geçildiğinde 15-20 gün gibi kısa bir zamanda bu damak tadı değişikliği oluşmaktadır.
Tuzlukları sofralarımızdan kaldıralım. Salataya, yoğurda, ayrana tuz ilave etmeyelim. Yemeklerimizin tuzunu ilk adımda yarı yarıya azaltalım. Aşırı tuz içeren yukarıda saydığımız gıdalardan uzaklaşalım. Öğünlerde yediğimiz ekmeği azaltalım. Deneyin, zor olmadığını göreceksiniz.